tüm bu toplumdan kendi adıma utanıyorum. kulaklarındaki küpelerden, ayaklarındaki new balancelardan, adidaslardan, nikelardan, supergalardan, dip boyaları geldikçe aldıkları, bittikçe aldıkları saç boyalarından, tüm gerçeğini kaybetmiş, kendini kaybetmiş insanlardan, yazık onlara, bize, bana ne yazık, utanıyorum, otobüslerde kitap okumak yerine ellerinin altında kaydırdıkları ayfonlardan, insanları aşağılayıcı, küçümseyici, o tiksindirici kalabalık bakışlarla süzerek, politika konuşmak ülkenin durumundan bahsetmek yerine kahretsin ki 'ceketi tommymiş, o mu güzel giyiniyor' kahkahalarınızdan, bu yüzden vapur beklerken ayakta kitap okuduğum için güvenlik görevlisi önümden geçip, yanıma kadar gelip karşısındaki adama 'bu kitabı okudun mu abi, venedikte ölüm -elimde tuttuğum kitap-, çok güzel' diyebiliyor.
ben bu metropolleşememiş kentte yuttuğum betonlarla, trafiklerle, 'hoca 100 vermedi ben aldım' algılarınızla, ben biraz koşturmayı seviyorum, yüksek lisans yapacağımlı yetmeyen statü acıkmalarınızla, hım'lı susmaktan başka yapabileceğim, yapabileceğimiz bir şeyin kalmadığını sezer gibiyim.
yalvarırım sertifika toplamaya devam edin, ingiliş biritiş kurslarının en iyisine gidin, hocaları yabancıymış -ah, o da olur bak ona da gidebilirsiniz-, devlet bu kentten gitmemeniz için her yere metro döşesin, var olan gerçeğinize tutunun, aman bırakmayın, ha bu arada karşıt görüşlü diye sizden farklı bir şey olmadığını unuttuğunuz insanların kafalarını gözlerini yarmaya devam edin.
yarattığınız karmaşayı, gerçeğiniz olacak duruma gelene kadar bırakmayın yakasını. siz artık deniz kenarında yürürken denizin kokusunu içinize çektiğinizde, bir kediyi okşadığınızda keyif alamazsınız, çünkü sizin hizmet etmeniz gereken büyük efendiler, kurtarmanız, ideolojik hedefleri uğruna ölebileceğiniz ait olduğunuz bir azınlığınız var.
yalvarırım daha çok gösteriniz statünüzü, ki, benim, bizim gibi insanlara yer kalsın.
sizin yüzünüzden nefes alamıyorum.
toplumdaki az biraz düşünen insanların kendi kolonilerini kurması gerektiğini düşünürdüm hep.sonra farkettim ki, bu boş gezen insanlar sayesinde daha fazla düşünüp,daha fazla sorguluyoruz her şeyi. Kendimizi geliştirmemize yardım ediyorlar. Ama düşünen ve sorgulayan kesim artık daha fazla nefes alamıyor, bunun sonu bir soru işareti.
YanıtlaSilbi arkadaşım, 'fanus' derdi bu kolonilere, yerimde sayıyorum hiçbir şey bir değil.
YanıtlaSil